Hep daha fazlasını isteyen çocuklara anne babalar nasıl yaklaşmalı?
Bazen çocukların 3,5 yaşından önce ihtiyaçlarından fazlasını talep etmesi normaldir.
Ancak uzmanlar, 3,5 yaşından sonra sahip olduklarıyla yetinmemesinin ve isteklerinin devam etmesinin duygusal açlığından kaynaklanabileceğini, ebeveynlerin çoğu zaman refleks olarak da olsa çocuklarının isteklerine karşı çıkamadıklarını söylüyor.
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocukların isteklerini göz ardı etmenin de analiz sağlamadığını vurgulayarak, ebeveynlere çocukların ihtiyaçlarını dinlemelerini ve gerektiğinde ‘Evet’ veya ‘Hayır’ şeklinde dengeli bir şekilde yanıt vermelerini tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, hep daha fazlasını isteyen çocukların bu formda davranma nedenlerini anlattı ve ebeveynlere değerli tavsiyelerde bulundu.
İstek duygusal açlıktan kaynaklanabilir
Herkesin belirli ihtiyaçları olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Bu ihtiyaçları karşılayabilecek düzeyde oldukları sürece istek ve beklentiler her zamanki gibi tarafımızca karşılanmaktadır. Ancak çocuklar bazen ihtiyaç duyduklarından daha fazlasını talep ederler. Bunun altında yatan en değerli sebep, duygusal açlıklarını yatıştırma istekleridir. 3,5 yaşından önceki dönemde bu tutumlar çok normal karşılanabilir, bu dönemde benmerkezci olabilir. “Bu yaştan sonra çocuk hala ihtiyacından fazlasını istiyorsa ve elindekilerle yetinemiyorsa bu isteklerin altında duygusal açlık durumu olabilir.”
Çocukların doğrulamaya ihtiyacı var
Çocukların onaylanma ihtiyacı, nefsini tatmin etme çabası ve beğenilme arzusu olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Elvin Aki Konuk, “Bu duygusal ihtiyaçlar birçok nedenden kaynaklanabilir. Örneğin anne babanın çocukla az vakit geçirmesi ve geç saatlere kadar çalışması çocuğun isteme davranışının altında yatan sebep olabilir. Oyuncakçı dükkânlarının önünde kendini yere atıp ağlayan çocuklar, elinde bir dolap oyuncağı olan ama yine de başka oyuncaklar isteyen çocuklar hepimizin şahit olduğu bir tablo. Bu durumu bir tehlike işareti olarak görmemiz gerekir çünkü ergenliğe geçişle birlikte bu işaretin şiddeti artmaya başlar. Bu çocuklar giydikleri marka kıyafetlerle, sahip olduklarıyla değerlerini göstermeye başlıyor.”
Öğrenemeyen çocukların sorunları yoktur
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocukların çevrelerindeki insanları kim olduklarına göre değil, sahip olduklarına göre değerlendirmeye ve yargılamaya başladıklarını söyledi.
“Bu durum, her zaman isteyen, istediğini alan ve bu konuda sınırlandırılamayan çocukların mutsuzluk, doyumsuzluk, kendini yeterli hissetmeme ve benmerkezci büyümelerine neden oluyor. Yetişkin olduklarında kendilerini yetersiz hissederler, gelişigüzel sınır koymaya, kural koymaya tepki gösterirler, eleştiriye duyarlılık gösterirler. Ne yazık ki “hayır”ı öğrenemeyen çocuklar hem akademik hayatta hem de iş hayatında çeşitli sorunlar yaşayabilirler. Aynı şekilde sosyal hayatın kurallarına uymakta da zorlanırlar. Her zaman kendi ihtiyaçları için yaşayan çocuklar başkalarının ihtiyaçlarını da görmezden gelebilirler. Bu durum çocuğun yetişkinlikte eşiyle olan ilişkisini doğrudan etkileyebiliyor.”
Daha azıyla tatmin olamazlar
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, ebeveynlerin refleks olarak da olsa çocuklarının isteklerine karşı gelmediklerinin sıklıkla görüldüğüne dikkat çekti. Bunlardan biri de ‘benim çocuğum hiçbir şey eksik olmayacak’ düşüncesi. Bu fikirle çocukları bir şeyler alarak mutlu ettiğimizi düşünüyoruz ama aslında duygusal olarak bir eksiklikleri yok. Aksine bazı yerlerde yaralar açıyoruz. İkinci sebep, ebeveynlerin çocuklarının kendi çocukluklarında sahip olamadıkları şeylere sahip olmalarını istemeleridir. ‘Bana alınmadı, ona olsun, benim değil, onun olsun’ fikridir. Bu temelde iyi niyetli bir yaklaşım ama aslında yapılan şey, bir yetişkin olarak ebeveynler kendi ihtiyaçlarını çocukları aracılığıyla karşılamaya çalışıyorlar. Bu nedenle çocuklar daha fazlasını istemeye başlar ve daha azıyla yetinemezler. Sorunlarını kendi başlarına çözemez hale geliyorlar” dedi.
İsteklerini göz ardı etmek analitik sağlamaz
Yaş ilerledikçe hem maddi hem de manevi olarak ihtiyaçların boyutunun artacağını vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ebeveynler olarak ileriyi düşünerek hareket etmeli ve çocuklara hayır kelimesini öğretebilmeliyiz. Çok küçük yaşlardan itibaren, hayır dediğimize neden hayır dediğimizi açıklamak zorundayız. İstediğini almamak için ‘hayır, bunu alamam’ demek yetmiyor, bu şekilde onun görüşünü reddetmiş ve yok saymış gibi olduk. Ayrıca, cilalama bir analiz sağlamaz. Çocuğu dinlemek ve istediği şeye neden ihtiyacı olduğunu sormak gerekir. İstediğini çabucak elde etmek yerine çocuğa makul bir mühlet vermek değerlidir. Bu sürenin sonunda bazen çocuğun şevki ve isteği kırılabilir. Bu durumda ebeveyn olarak dengeli olmamız ve ortak tavır almamız gerekiyor. ‘Hayır’ dersek ve ardından ‘evet’ dersek, hayır cevabı işe yaramaz.”
Ödül ve ceza formülü başarılı sonuçlar vermiyor
Ödül ve ceza prosedürünün çok başarılı bir formül olmadığının altını çizen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Burada ödül şartlı. Çocuk bir konuda başarılı olursa ödül alır, başarılı olmazsa ceza alır. Örneğin çocuğa karnesinden yüksek not aldığı için değil, karne aldığı için hediye adı altında ödül verilmelidir. Hediye içten gelen bir şey olduğundan, ödül şartlı olarak verilir. Ödüle alışan bir çocuğun akademik hayatında motivasyonu başarı için değil, ödül için olacaktır.”
Evde ebeveyn ve çocuk davranışlarının değerlendirilmesi
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk sözlerini şöyle tamamladı:
“Aileler genellikle duygusal yansımalar konusunda uzmanlara başvurur. Öfke nöbetleri, ağlama nöbetleri, etrafta kötü telaffuzlar yapma gibi nedenlerin yaygın nedenler olduğunu söylemek mümkündür. Çocuğun benlik algısı, sosyal bağları, aile ilişkileri nasıl incelenir. Hemen ardından anne baba tutumlarına ve yaklaşımlarına bakılır. ‘Evin düzeni, çocukla geçirilen zaman, çocuğun evde söz hakkı, çocuk hangi duygusal ihtiyaçlarını nesnelerle gidermeye çalışır?’ kriterler ödenir. Terapi sürecinde çocuğun davranışlarının altında hangi duygusal ihtiyaçların yattığına bakılır öncelikle bunlara bakılır. Bu sayede çocuğun gerçekten neye ihtiyacı olduğu öğrenilebilir ve talep etme davranışını makul bir düzeye indirmek mümkün hale gelir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı